Popüler TV programlarını araştıran Reklam Dünyası reytingi yüksek dizileri belirleyip “ürün yerleştirme” sistemiyle  yeni bir reklam alanına yöneldi. Önceleri TV filmlerinde bilinçsizce yer alan bir mağaza tabelası kadrajdan çıkarılmıyordu. Daha sonraları reklam piyasasının gelişmesiyle bu görüntüler ya buzlaştırıldı ya da çıkarıldı. Artık bu günlerde ise  yeni bir reklam yöntemi.

Film kahramanının gözüne taktığı gözlük, koluna taktığı saat, kulağındaki küpe, kullandığı çanta, bindiği araç, kaldığı otel, yemek yediği lokanta artık hepsi birer reklam aracı.  Bazen arkada görülen küçük bir mağaza tabelası, bazen film kahramanının yediği bisküvi, içtiği meyve suyu bile reklam alanı olarak kullanılabiliyor.. Son yıllarda reklam dünyasının, pastanın kreması olarak gördüğü popüler dizilerin reklam kuşakları, mini reklam olarak dizilerin senaryolarına sızmış durumda. Seyirciyi fark ettirmeden bilinçlendiren bu sistemle, farkındalık ve popülerlik amaçlanıyor. Ürünün özelliğine göre ya filmin başrol oyuncusuyla özdeşleştiriliyor ya da alışkanlıklarıyla ilişkilendiriliyor.  Amaç muhakkak satışı artırmak ve pozitif bilinç oluşturmak. Seyirci çoğu zaman gizli reklamın farkına varsada diğer reklamlarda verdiği zaman ayırmama tepkisini vermiyor. Detayların geçiciliğini önemsemeden amacına yönelik davranıyor. Bu tarz reklamlar müşteri davranışlarında daha etkili oluyor. Ürün sahipleri doğrudan reklamlarla asla ulaşamayacağı popülerliğe ve satışa bu yöntemle ulaşabiliyor. Bu da gösteriyor ki “ürün yerleştirme” seyirci veya yetkililer müdahale etmediği müddetçe amacına ulaşan bir reklam yöntemi.

Arşiv

Etiketler