Sosyal medya, bizim geleneksel anlamda reklam olarak tanımladığımız formatla tamamen uyumlu olan bir ortam değil. Sosyal medya için geleneksel reklam formatlarına veya mantığına büyük bütçeler ayırmak, reklamın başarılı olmasını sağlamak konusunda çoğu zaman yetersiz kalacaktır. Sosyal medyada başarılı tanıtımlar yapmanın yolu, çoğu zaman reklam gibi olmayan reklamlar yapmaktan geçiyor ve ancak bu şekilde bir içerik sağlayarak, bir markanın hedef kitlesi tarafından sahiplenilmesini sağlayabiliriz.

Sosyal medya platformlarında, hem alanın hem de bu alanın takip edilme biçiminin doğası, statik ve geleneksel formattaki reklamların dikkat çekme ihtimalini düşürmektedir ve reklamverenlere, tanıtımlarını yapmak için çok az bir yer ve zaman bırakmaktadır. Eğer biz bu alanı ve zamanı reklam için kullanmak istiyorsak, insanları doğrudan bir şey satın almaya ikna etmeye çalışmak yerine, insanların izlemek (ve paylaşmak) isteyeceği bir içerik yaratmaya çalışmalıyız. Zaten daha önceki bir yazımızda da belirtmiştik: Sosyal platformlarda içerik-reklam dengesi bozulup reklamlar çok arttığında, kullanıcılar başka sosyal medya platformlarına geçiyorlar. Yani, insanlar bu platformlarda bildiğimiz anlamda reklamlarla değil, kendilerini etkileyebilen ve başkalarıyla paylaşmak isteyecekleri içeriklerle ilgileniyorlar.

İnsanlar kendi aralarında konuşurken, pat diye araya girip "Bu ürün çok güzel, ne olur bundan alın" havasında reklamlar yaparsak, insanların canını sıkarız ve reklamımıza verilecek tepki "Bunun kapatma düğmesi nerede?" olur. Bu yüzdendir ki, sosyal medya platformunun atmosferine ve yapısına uygun, insanları bilgilendiren, eğlendiren, duygulandıran, konuşturan, paylaştıran, insanların faydalanabilecekleri, gündelik yaşamları içinde önem verdikleri ve başkalarına da göstermek isteyecekleri hikayeler ve içerikler sağlamak daha etkilidir. Çünkü insanlar, dünyanın herhangi bir yerinde olmuş trajik bir olaydan bahsederken, aradan bir sakız reklamı çıktı diye o sakızı tercih etme eğilimi göstermezler.

İçerik, bizim pazarlama mesajımızdır ve insanları bir şey yapmaya, davranış değiştirmeye, ikna etmeye ve bir marka veya hizmeti benimsemeye yönelten öğedir. Dijital pazarlama veya dijital reklamcılık söz konusu olduğunda, dijital öğelere, hedeflemeye, çeşitli teknolojiler geliştirmeye, bütçeyi aşmamaya ve kampanyayı olası en ucuz masrafla yürütmeye fazlaca dikkat edilirken, içeriğin önemi göz ardı edilebiliyor.

Özellikle internet üzerinde, okunan sayfayla veya izlenen videoyla ilgili olmayan reklamların pek sevilmediğini daha önce de yazmıştık. İnternette çok fazla video izleniyor ve bu videolara baktığımızda şunu görüyoruz: insanlar, kendilerini eğlendiren, ilginç buldukları veya faydalandıkları şeyleri izlemeye aslında meraklılar ve bunu da büyük bir keyifle yapıyorlar. Reklam ajansları, sosyal medya reklamları tasarlarken bu tür verileri hesaba katmalı ve klasik anlamda satış amaçlı reklamlar hazırlamak yerine, daha paylaşılabilir ve insanları etkileyen içerikler sağlamaya çalışmalıdır. Böylece, başarılı sosyal medya kampanyaları yapma ihtimalleri de artmış olacaktır.

 

 

Arşiv

Etiketler