Reklam ajansının müşterisi için hazırladığı uçuk ve kaçık fikirlerin her zaman kullanılabilir olmadığı geleneksel medyanın aksine, bu yeni medya çoğumuz için farklı deneyimler içeren bir alan. Dünyanın her yerinden farklı insanlar her gün bilgisayarlarından ve mobil cihazlarından internete bağlanıp, neler olup bittiğine göz gezdiriyorlar. Bütün bu insanlar, müzik dinliyor, televizyon izliyor, gazete okuyor, mesajlaşıyor, alışveriş yapıyor ve işlerini yürütüyorlar. Herkes buradaysa bir reklam ajansının da yeri burası. Sosyal medya anlayışı birçok özelliğinden dolayı yeni olsa da, onu bu kadar cazip kılan asıl şey, devamlı olarak yenilenmesi. Yenilenirken de farklı uygulamalara olanak tanıması. Bu tıpkı her gün bir şeyler keşfeden öğrenme çağındaki çocukların heyecanına benziyor. Uygulamaların sınırının sürekli genişlediği bir evren de, yaratıcılıktan beslenen bir reklam ajansı için gerçekten de çok heyecan verici.

Mecra yeni, uygulamalar yeni, hedef kitle yeni, müşteriler yeni… Aslında yeni demek çok doğru değil, sürekli yenilenme halinde ve katılımcı. Üstelik reklam ajansları geleneksel medyada yaptıkları her şeyi burada da yapabiliyorlar. Buna ek olarak da bundan birkaç yıl önce çılgınca sayılabilecek fikirler bu alanda hayata geçebiliyor. Hangi marka, çoğunun ürettiği otomobilini satın alamayacağını bildiği halde isimlerini o aracın üzerine yazardı ki? Sosyal medya reklam ajansına işte tam da bu imkanı tanıyor. “Çılgınca bir şey yapmak istiyorsanız, gelin insanları da buna dahil edelim.” Hep beraber eğlenelim, iş yapalım, hatamız varsa yüzümüze vursunlar, biz de bundan ders alalım. Üstelik de hala eğlenebilelim. Bu mecranın herkesi biraz kabalaştırdı, ama yine bu mecra markalara insanlarla doğrudan buluşma şansı verdi. Artık sadece sosyal medya iletişiminden ve reklamlarından sorumlu olan pek çok reklam ajansı da sektörde kendini göstermeye başladı.

Bu yeni mecra yaratıcılıkta sınır tanımıyor ama pop art özelliklerini fazlasıyla kendinde barındırıyor. Bu alanda çalışan bir reklam ajansı için de bu durum işleri zaman zaman biraz karıştırabiliyor. Düşündüğünüz daha önce düşünülmüş ve yapılmış mıdır? Öyle ise bunu yine de yapmalı mıyız? Riskli bir durum elbette. Üstelik daha önce yapılmış olan bir şeyin ne kadar sanat olduğu tartışılır? Ayrıca bir reklam ajansı sanat mı yapar, iş mi yapar? Ara ara tartışılan bir konu olsa da, bu sorunun cevabı yarı yarıya her ikisinin de yapıldığıdır. İş açısından bakıldığında sosyal medya da firmaların istedikleri sonuca ulaşmaları için kullanılacak bir mecradır, dolayısı ise bu bir iştir. Ama kendine özgü, yaratıcı, emek sarf edilmiş ve etki yaratan bir çalışma da sanatsal özellikleri içinde barındırır. Sonuçta bu yeni alanda, bir reklam ajansı için iş disiplini geleneksel mecralarda olduğu kadar önemlidir. Sanat kısmı ise tamamen kendilerine kalmıştır. İster pop artın bütün özelliklerinden faydalanırlar, isterlerse de yepyeni fikirleri hayata geçirebilirler. Bir fikir yeniden de uygulanabilir ama sosyal medyada asıl önemli olan onu yeni, yaratıcı ve işlevsel bir biçimde uygulayabilmektir.  

Arşiv

Etiketler