Firmaların pek çok amacı için tasarlanan reklamların her birinin, farklı bir yaklaşımı bulunmaktadır. Buna yaklaşımların tespit edilmesi, reklamın amacına göre, en uygun olan şekilde oluşturulmakta ve etki unsurlarıyla birleştirilmektedir. Yani reklamın amacı, reklamın yaklaşımı ve mesajları sırasıyla oluşturulmakta ve güçlendirici unsurlar eklenmektedir. Güçlendirici etkenler, saygın bir oyuncu, erotizmin kullanılması, mizahın kullanılması, abartılı grafikler, animasyonlar, olaylar v.s. şeklinde olabilmektedir. Fakat günümüzde, tüketicilerin üzerine gelen milyonlarca reklam bilgisi, her yerden, her mecradan onlara seslenen reklam mesajları, tüketicilerin artık bunlara alışarak, onları duymamasına veya etki unsuru ne olursa olsun, etkilenmemesine neden olmaktadır. Günümüzde tüketici, reklamın mesajlarından çok, etkileyici unsurların kendilerine dikkat etmekte ve etki unsurlarını reklamın mesajlarından ayırt ederek izlemekte, duymakta veya algılamaktadır. Bu nedenle, reklamların, ürün ve hizmet bilgilerini, faydalarını, zararlarını, kullanım biçimlerini, ihtiva ettikleri bileşenleri sözle aktarmaktan çok göstermeleri daha etkili olmaktadır. Tüketici gördüğü şeyleri unutmaz. Öyle ya da böyle aklında kalmakta ve gerektiğinde satın alma veya başka birine önerme davranışını göstermektedir.

Reklamlarda ürün ve hizmet özelliklerinin gösterilmesi, birbirinden farklı yöntemlerle yapılabilmektedir. Bilindiği gibi her reklam, bir vaat içermektedir. Bu vaatler, genellikle ürünün faydasına yönelik, kullanım kolaylığına yönelik, kalitesine yönelik, ihtiva ettiği bileşenlerine yönelik olarak tüketicinin karşısına çıkmaktadır. Bu tip unsurların, reklamlarda gösterilmesi, sözle aktarılmasından daha etkili olmaktadır. Gösteren reklamlar, genellikle rekabet ortamında daha çok kullanılmaktadır. Genellikle rakip firmanın ürünü ve reklamı yapılan firmanın ürünü karşılaştırılmaktadır. Kiminde, ürünler yan yana getirilmekte ve etkileri küçük testlerle gösterilmektedir. Kiminde öncesi-sonrası yöntemiyle ürün özelliklerinin üstünlükleri kıyaslanmakta ve tüketiciye yansıtılmaktadır. Bu çeşit reklamların yanıltıcı olmaması halinde etkili olduğu bilinmektedir. Reklamın yanıltıcı olmadığı, olanı söylediği de kesinlikle kanıtlanmalıdır. Diğer bir ifadeyle, ürünlerin üstün özellikleri, tüketiciye sağladığı faydalar birer vaat niteliğindedir. Örneğin; “ … Kremi sivilcelerinizi 3 haftada yok eder” gibi. Bu bir vaat niteliğindedir. Reklamın, bu vaadin ürün tarafından yerine getirildiğini kanıtlaması göstermektedir.

Günümüzde tüketici, görmek istemektedir. Bu istek bir yana, yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi, kişi reklamın mesajına uygun davransın ya da davranmasın, görme duyusuyla algıladığı unsurları unutmamaktadır. Bu da zaten marka bilinirliğini güçlendiren bir noktadır. Ayrıca kanıt, tüketici için oldukça önemli bir unsur haline gelmiştir. Güven içerisinde ürünü veya hizmeti satın almak ve kullanmak istemektedir. Reklamın mesajlarına güvenerek, ürünü alıp farklı bir durumla karşılaşmak istememektedir.

Arşiv

Etiketler